Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında bulunmaktadır. Dünyanın en eski kült yapılar topluluğu olarak kabul edilmektedir. Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan niteliği taşımaktadır. Yerleşim yeri olarak kullanılmadığı bilinen ve tapınmaya hizmet eden Göbeklitepe, şaşırtıcı anıtsal mimarisiyle 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.
1963 yılında, İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlanmıştır. Göbeklitepe kazıları ise 1995’te Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt tarafından başlatılmış ve 2014’deki ölümüne dek 20 yıl boyunca sürdürülmüştür.
Göbeklitepe, yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olan avcı ve toplayıcı insan toplulukları zamanında, şehir hayatına henüz geçmeden inşa edilen ilk tapınaktır.
12 bin yıl öncesinde nasıl tasarlandığı hala cevaplanamayan tapınak, Mısır Piramitlerinden ve İngiltere’deki Stonehenge’den yaklaşık 7 bin 500 yıl önce inşa edilmiş olmasıyla son yılların en önemli arkeolojik keşfidir. 12 bin yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kalabilmiştir.
Büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olan Göbeklitepe, bu büyüklükteki en eski anıt olmanın ötesinde, birçok anlamda tarihin sıfır noktasını oluşturmaktadır. İçinde bulunan dikilitaşların çoğunda insan, hayvan ya da soyut semboller bulunmaktadır. Taşa işlenen bu en eski rölyeflerin yanı sıra üç boyutlu hayvan kabartmalarına da rastlanılmaktadır. Gövdesinde el, kol ve parmak motifleri bulunan dikilitaşlarsa stilize insan heykelleri olarak yorumlanmaktadır.